İlk Türk astronot Alper Gezeravcı’yı Uluslararası Uzay İstasyonu’na taşıyacak kapsülün fırlatılması ertelendi. Fırlatmanın, bu gece 00.49’da gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Hazırlıklar sürerken Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’dan açıklamalar geldi.
Kacır’ın açıklamaları şöyle: Millet olmak, acıda ve kederde olduğu gibi, sevinçte, heyecanda ve gururda da bir ve beraber olabilmektir. Türkiye, Milli Uzay Programı ile bir ilki daha gerçekleştiriyor. İlk kez bir Türk vatandaşımız Uzay Bilim Misyonunu gerçekleştirmek üzere uzay yolculuğuna çıkıyor.
İlk Türk Astronotumuz Alper Gezeravcı Uluslararası Uzay İstasyonunda 14 gün boyunca yürüteceği Bilim Misyonu kapsamında, uzay görevleri için mikroalg yaşam destek ünitelerinden mikroyerçekiminin insan solunum sistemine etkilerine, yeni nesil alaşımlar geliştirmeden mikroyerçekiminde bitkilerde gen düzenleme verimliliğine, Türk Bilim İnsanları tarafından hazırlanan 13 bilimsel deney gerçekleştirecek.
4 MADDELİK HEDEF
Bu misyonun amaçları;
– Türk Bilim İnsanlarına dünyadaki mevcut çalışmaların ötesine geçen araştırma imkanları sunmak,
– Gelecekte devam edecek insanlı uzay araştırmaları ve keşifleri için tecrübe kazanmak,
– 0-21 yaş arasındaki 27 milyon çocuk ve gencimiz başta olmak üzere toplum için ilham kaynağı olmak,
– Bilimi, Ar-Ge’yi, inovasyonu, teknolojiyi milletçe daha fazla sahiplenmemizi sağlamak.
Bu misyonda astronotumuz yalnız olmayacak. İtalya’dan ve Avrupa Uzay Ajansı aracılığıyla İsveç’ten astronotlar da aynı uzay aracıyla yolculukta olacak. Bugüne dek 40’tan fazla milletten astronotlar uzay yolculuklarına katılmış.
Biz, yıllık bilimsel yayın sayısı 20 yılda 9.005’ten 48.619’a yükselen bilim ve araştırma ekosistemimiz için bu Bilim Misyonunu gerçekleştirmenin çok anlamlı ve doğru olduğuna inanıyoruz. Biliyoruz ki, yetkin bilim insanlarımız ülkemizde en ileri araştırma imkanına sahip olduklarında çok daha büyük işlere imza atacaklardır. Belki bazılarımız, bu misyonun neden kendi roketimizle kendimize ait ya da ortağı olduğumuz bir uzay istasyonuna yapılmadığını sorgulayabilirler.
Bugüne dek, 40’tan fazla milletten 600’e yakın astronot uzaya gitmişken, sadece 3 ülkenin kendi roket sistemleriyle insanlı uzay görevleri gerçekleştirme yeteneği var. Kendi uydularını uzaya gönderme kabiliyetine sahip pek çok ülkenin dahi insanlı uzay görevleri gerçekleştirme kapasiteleri henüz yok.
Uluslararası Uzay İstasyonu 1998’de 15 ülke ve 5 uzay ajansı tarafından kurulurken Türkiye, bu istasyonun paydaşı olmamış, zaten o tarihte malesef bir uzay ajansımız da yokmuş. Bu, bizim bu yarışta olmayacağımız anlamına elbette gelmez.
Bir yandan roket teknolojisinde Roketsan, Delta-V, TÜBİTAK SAGE gibi kurumlarımızla çalışmalarımızı yürütürken, bir yandan da insanlı uzay görevlerine -tıpkı pek çok ülkenin yaptığı gibi- başlamak, yapmamız gereken işlerden biri.
2000’li yıllara gelinceye dek, Türkiye’de uzay araştırmaları çok kısıtlı düzeyde idi. Son 22 yılda görüntüleme uydularımız Rasat, Göktürk ve İmece’yi yerli ürettik. İlk milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’yı bu yıl uzaya göndermeye hazırlanıyoruz. Sıvı yakıtlı ve hibrit yakıtlı roket teknolojileriyle uzaya erişim kabiliyeti kazandık. Uzay bilimi ve teknolojilerine yönelik geliştireceğimiz yeni projeler, ülkemize hem stratejik hem ekonomik getiriler kazandıracak. Gelecekte yerli uzay aracımızla insansız ay misyonunu da gerçekleştireceğiz. Milli roket sistemlerimizle uzaya erişim kabiliyetimizi artıracak, kendimize ait bir uzay limanı kuracağız. Konumlama ve zamanlama sistemi oluşturan uydu takımlarını yerli üreteceğiz. Kalkınma yarışında asla yeniden geri düşmeyecek, Milli Teknoloji Hamlesi’ni gerçekleştirmekten vazgeçmeyeceğiz. Ve şimdi insanlı uzay araştırmalarına başlıyoruz. Bu, Türk Milletinin ortak kazanımıdır. İşte o nedenle gurur duy Türkiye!