“`html
Şimdi, dünyayı etkileyecek bu son iki haftadaki gelişmelere göz atalım:
Arap Baasçılığı Irak ve Suriye’de sona erdi. PKK ile birlikte Kürt Baasçılığı da son buldu. Türk Baasçılığı ise bu yüzyıla dayanamayacak.
Çünkü bu yapıların kökeni, Batı’nın bölgede dayattığı ideolojilere dayanmaktadır. Uzun yıllar süren acılar, dünkü gelişmeyle birlikte bir nefes aldı.
Sıra, Suriye’deki PKK uzantısı YPG’ye geldi. O yapı da dağıtılmalı ve silahları teslim edilmelidir. İsrail’in sınırımızdaki etkileri ortadan kaldırılmalıdır. Tarihin altını çizen bu olaylara karşı direnç gösteren herkes acımasız bir şekilde bastırılacak.
Güney Asya’da ikinci büyük bir gelişme yaşandı. Hindistan, İsrail’in etkisiyle Pakistan’a saldırdı. Saldırının gerekçesi ise bir terör eylemi olarak sunuldu, ancak bağlantısı aşikardı.
Hindistan, tipik bir İsrail tavrı sergileyerek savaş uçakları ve drone’larla saldırıya geçti; Pakistan’ın bu saldırılara teslim olacağını düşündü. Fakat sonuç tam tersini gösterdi.
Pakistan, beklenmedik bir şekilde karşılık vererek Hindistan’ın askeri gücünün zayıf olduğunu ortaya çıkardı. Hindistan, düşürdüğü beş savaş uçağıyla büyük bir kayıp yaşadı ve “Artık Türkiye ile savaşıyoruz” diyerek durumu değiştirmeye çalıştı.
Elektronik harpte Pakistan üstünlük sağladı, Hindistan füzeleri hedefini şaşırırken, Pakistan SİHA’ları Hint topraklarında görünmeye başladı. Hint hükümeti, bu SİHA’ların Türkiye’ye ait olduğunu iddia etti, ancak savaşı kaybetti.
Hindistan, Pakistan’ın cezalandırılması için harekete geçti, ama sonunda ateşkes istemek zorunda kaldı. ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın rol oynamasını talep etti. Ateşkes sağlandı ama Hindistan’ın yükseliş söylemi büyük yara aldı.
Rusya-Ukrayna savaşında, Fransa ve Almanya’nın liderleri ile aynı zamanda, Putin, Erdoğan’a çağrıda bulundu. “Ukrayna ile İstanbul’dada masaya oturalım, destek olun.” dedi.
Önceden iki ülke anlaşmaya vardı, ama dış güçler bunu engelledi. Şimdi de Biden, Putin’in anlaşma çağrısına destek veriyor.
İstanbul’da 15 Mayıs’ta tarihi bir “masa” kurulacak. Zelenski’nin de İstanbul’a geleceği bildirildi. Putin, Erdoğan ve Zelenski arasında kalıcı barış üzerine görüşmeler yapılacak.
Gazze cephesinde yaşanan önemli gelişmeler, İsrail’i çılgına çevirdi. Trump, İsrail’i kenara bırakıp Hamas’la doğrudan iletişime geçerek anlaşma sağladı.
Hamas, umut verici bir adım atarak, bir ABD’li rehineyi serbest bırakacağını açıkladı. ABD, ateşkesin yanı sıra kapsamlı bir barış anlaşmasından söz ediyor.
İsrail yönetimi, Trump’ın önerilerini göz ardı ederek, kendi iç sorunlarına odaklandı. Netanyahu şokta; medya üzerindeki tehditler de artmakta.
ABD’nin coğrafyamızda başlattığı savaşların temellerinin bu durumu doğurabileceği ifade edilmektedir. Türkiye ve bölge ülkeleri artık daha güçlü ve etkili bir pozisyonda.
İsrail’in dolaylı yollardan ABD’ye saldırısının olası olduğunu düşünüyorum. Bu da Müslüman kimlikli terör örgütleri üzerinden yapılabilir.
ABD, Hamas ile yan yana gelirken Husiler’le de diyalog içinde oldu. Bu durum, İsrail’in zor anlar yaşamasına sebep olabilir.
İsrail’in tarihi dokunulmazlığı sona eriyor. Bu, coğrafyamızın uzun bir süre sonra yeniden şekillenmesinin habercisi olabilir.
Belirtmek lazım ki; İsrail Türkiye’nin yanında durmadığı sürece, ortada huzur olmayacaktır. Ve bu durum, sürecin devamı ile şekillenecektir.
Son iki haftada yaşanan bu olaylar, sadece başlangıç. Güç dengelemeleri ve yeni star ülkeleri sahneye çıkaracak. Avrupa’nın gerilemesi de belirgin olacak.
Türkiye, “21. yüzyılın sürpriz ülkesi” olarak dikkat çekecek. Endonezya’dan Fas’a kadar geniş çaplı bir “Süper Kuşak” oluşuyor ve gücü artırıyor.
Bu yeni güç haritası, fiziksel sınırları da değiştirebilir. İçerideki olumsuz gelişmelere karşı dikkatli olmalıyız.
Çünkü, tarihsel sürecimiz ve devlet sürekliliğimiz, bize dayanıklılık ve kararlılık kazandırmıştır. Kimse, Türkiye’de bir boşluk yaratamaz.
Onlar, çiviye vurmaya devam etsinler!
“`